Anadolu Havarisel Vekili ve Episkoposu İskenderun Katedrali Paolo Bizzeti, yayınladığı mesajında salgın aramızdaki birlik bağlarını da artırabilir…
“Sayın Kaymakamımız ve Müslüman İmanlı Kardeşlerim” diye sözlerine başlayan Anadolu Havarisel Vekili ve Episkoposu İskenderun Katedrali Paolo Bizzeti, Hristiyan orucundan ve Paskalya Bayramından kısa bir süre sonra mübarek oruç ayının sonuna gelindiğine işaret ettiği yazsında şu görüşleri paylaştı.
“Selamın Aleyküm, size esenlik olsun! Kırk günlük Hristiyan orucundan ve Paskalya Bayramından kısa bir süre sonra mübarek oruç ayının sonuna doğru, şahsen ve tüm Anadolu Kilisesi adına sizlere ve ailelerinize en içten selamlarımı ileterek yakınlığımı ifade etmeyi diliyorum.
Bu yıl da yine acil sağlık koşulları nedeniyle birçok kısıtlamanın olduğu özel bir Ramazan yaşıyoruz. Hristiyan bayramlarımız açısından da durum böyleydi. Üzülüyoruz, çünkü oruç tutma gayretinden sonra dua etmek ve bayram kutlamak için bir araya gelmenin ne kadar güzel olduğunu biliyoruz. Ancak bununla birlikte, herkesi içine alan salgın aramızdaki birlik bağlarını da artırabilir. Gerçekten hepimiz aynı gemideyiz. Hepimiz kendimizi daha zayıf ve daha kırılgan hissediyoruz. Bu nedenle birbirimizi desteklemeli ve cesaretlendirmeliyiz.
Siz Müslüman imanlılar, Allah’ın takdirine büyük güven duyuyorsunuz, Allah’ın her şeyi iyilik uyarınca düzenlediğini; Allah’tan geldiğimize ve O’na döneceğimize inanıyorsunuz. Biz de buna inanıyoruz, ancak dayanıklılığınızın örneği bizlere büyük teselli vermektedir.
Aslında nasıl ki birbirimize zarar vermek için rekabet etmek -ne yazık ki- mümkünse, aynı şekilde tüm dinlere mensup inanan ve inanmayanlara ait Anadolu içinde ve lehine iyilik ve karşılıklı dayanışma adına rekabet etmek de mümkün olmaktadır.
Bu iyi dilek mesajının sonunda, Papa Francis ve Şeyh Ahmad el Tayyib’in iki yıl önce Abu Dabi’de imzaladıkları Barış için İnsan Kardeşliği hakkındaki tarihi belgenin başında yazdıklarını çağrıştırmak isterim:
“…İman Mümine, desteklemesi ve sevmesi için başkasını bir kardeş olarak görmesini sağlar. Allah’a olan inancından dolayı… Mümin, bu insan kardeşliğini ifade etmeye, yaratılışı ve tüm evreni korumaya ve her insanı, özellikle de en muhtaç olana ve yoksula destek vermeye çağrılır…”
Size ve bize bu kelimeleri gelecek yılın tamamı için bir yaşam planı olarak kullanmayı öneriyorum. Bunları her şeyden önce, günlük yaşamın tüm durumlarında karşılıklı “yeni” bakış yolu olarak ve ardından eylem kuralı olarak ele alalım. Nitekim şöyle söylemeyi sevdiğiniz üzere “din davranıştır.”
Hepinize İyi Ramazanlar, Mübarek Ramazanlar diliyorum!”