Hatay Down Sendromlular ve Engelliler SYD Derneği: “Down Sendromlu öğrenciler EBA’ya tam anlamıyla katılamadı”

Published on:  /   Yorum yapılmamış

 Pandemi sürecinde Down Sendromlu bireylerin bağışıklık sistemi düşük olması sebebiyle ciddi risk taşıdığından koruma önlemleri alınmalı, aşılamada öncelik sağlanması gerektiğine işaret eden Hatay Down Sendromlular ve Engelliler SYD Derneği, bu süreçte Down Sendromlu öğrenciler EBA ders içeriklerine katılım sağlayamadığı, ailelerde kapanma sürecinin yarattığı davranış bozuklukları ile başa çıkma yetersiz kalınmaların görüldüğünü belirterek ailelere psikososyal destek sunulmadığını açıkladı.

 Hayata +1 değer katıyoruz. Seni de bekliyoruz!   Türkiye’de yaklaşık 70.000 Down Sendromlu var!

 

Tüm dünyada 6 milyon civarında Down Sendromlu birey, Türkiye’de ise tam bir veri olmadığına dikkat çeken Hatay Down Sendromlular ve Engelliler SYD Derneği, Türkiye’de ise 70.000 Down Sendromlu birey olduğunun tahmin edildiğini açıkladı.

 

Down Sendromlu bireylerin çözüm bekleyen çok sayıda problemi olduğuna dikkat çeken

Hatay Down Sendromlular ve Engelliler SYD Derneği Başkanı Neslihan Kanuncu Seçkin, Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada; nasıl ki Down Sendromlu bireylere destek şart ise sosyal ve psikolojik açıdan ailelerin de desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti.

 

Bu problemlerin; hali hazırda uygulanan politikanın hak temelli olması hususunda güncellenerek ortadan kaldırılabileceğini söyleyen Hatay Down Sendromlular ve Engelliler SYD Derneği Başkanı Neslihan Kanuncu Seçkin açıklamasına şu görüşleri dile getirdi:

 

Hatay Down Sendromlular ve Engelliler Derneği olarak amacımız Down sendromlu bireylerin her yaşta ve konumda karşılaştıkları ayrımcılık ile mücadele ederek, fırsat eşitliği sağlamak ve toplumdaki vazgeçilmez yerlerini sağlamlaştırmak, Türkiye’de ve dünyada Down sendromu ile ilgili gelişmeleri yakından takip edip çeşitli kurumlarla işbirliği geliştirerek öncü projeler üretmektir.

 

Bugün Down Sendromlu bireylerin toplumun her kesimi tarafından bilinmesi, bu gerçeğin kabul edilmesi ve Down Sendromlu bireylerle diğer insanlar arasındaki engellerin aşılması amacıyla farkındalık etkinlikleri düzenlemektedir.

 Down Sendromlu bireylerin aileleri de sosyal ve psikolojik destek almalı!

Çocuğunun Down Sendromlu olduğunu ilk kez öğrenen çoğu anne baba çok geniş bir yelpazede duygu durumu yaşar. Bu kolay bir süreç değildir. Bakım verenin, Sosyal Politikalar müdürlüğü ya da sosyal örgütlenmeleri bulması, doğru bilgiyle durumuna sağlıklı yaklaşmasını sağlar.

Özel eğitim kanunumuzun eski olması sebebiyle Down Sendromlu bireylerin tanı ve yaş genellemesi anlamında güncellenmesi, okullarda kaç Down Sendromlu birey olduğu istatistiki verilerine ulaşılmamasından ötürü okullaşma oranının verilerinin paylaşılması, kapsayıcı Eğitim İlkesi Birleşmiş milletler Engelli Hakları Sözleşmesine uygun biçimde yenilenip güncellenmesi gerekmektedir. Eğitim personeli, gölge öğretmen, destekli istihdam olarak iş koçu modellerinin ivedilikle hayata geçirilmesi toplumun yararına olacaktır.

 

“Down Sendromlu öğrenciler EBA ders içeriklerine katılım sağlayamadı”

Pandemi sürecinde Down Sendromlu bireylerin bağışıklık sistemi düşük olması sebebiyle ciddi risk taşıdığından koruma önlemleri alınmalı, aşılamada öncelik sağlanmalıdır. Bu süreçte evde eğitim durmuş, kaynaştırma öğrencisi olan Down Sendromlu öğrenciler EBA ders içeriklerine katılım sağlayamamıştır. Aileler kapanma sürecinin yarattığı davranış bozuklukları ile başa çıkma yetersiz kalmış uygun yöntemler konusunda bilgilendirilmemiştir. Ailelere psikososyal destek sunulması yararlı olacaktır.”

  

Hemen, erken ve sürekli eğitim!

 

Down Sendromu 21. kromozom çiftinin bir kısmında ya da tamamında ekstra bir kromozom kopyasının meydana gelmesiyle oluşur. Normalde her hücrede 46 kromozom bulunur. Bu kromozomların 23’ü anneden, 23’ü babadan gelir. Down Sendromunun en bilinen çeşidi Trizomi 21’dir ve bu durumda her hücrede 46 yerine 47 kromozom bulunur. Hemen, erken ve sürekli eğitim!

 

Down Sendromlu bireylerin zihinsel gelişimleri yaşıtlarına göre geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş ilerledikçe daha belirgin olarak gözükmekte ancak uygun eğitim programları ile bireyler gelişmektedir. Düzenli disiplinli ve sürekli bir eğitim programı önemlidir. Erken eğitim programları, fizik tedavi, dil terapisi, oyun grupları gibi alternatif yöntemler aileler tarafından titizlikle değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşarak karar verilmelidir. Bu yol izlendiğinde bireyler lise ve üniversite bitirebilmekte hiç kimseye bağımlı olmadan hayatlarını sürdürebilmektedirler. Çocukların katılabileceği birçok erken eğitim programları bulunmaktadır. Biri mutlaka ihtiyaçlarını karşılayacaktır Bazıları fiziksel korunmaya dayalı ve meşguliyet temelli bir desteğin yanında özel eğitim programlarına ihtiyaç duyabilir.”

 

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.