İskenderun Cemevi, “Sivas için adalet herkes için adalet” şiarıyla 2 temmuz’u andı… Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri kapsamında 27 yıl önce Sivas’a giden, 33 aydın ve sanatçının kaldıkları Madımak Otel’de yanarak can verdiği 2 Temmuz Olayları anıldı.
33 can için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan anma programında Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Köseoğlu konuştu. Köseoğlu konuşmasında; “Keşke acılarımızı paylaşmak için değil, umutları çoğaltmak için burada olmak isterdik. Ne çare ki bugün acılarımızı yüreğimize gömerek buradayız. Bu korkunç katliam, son derece planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildiğini biliyoruz. 2 Temmuz’da sazımız yüreğimiz yandı. Sanmasınlar ki boynumuz bükük, her şeye eyvallah deyip geçeceğimizi. Her zaman umutlu, başımız daha dik, şehitlerimizin onuruna yakışacak inançlı mücadelemiz düne göre daha güçlü, yarın ise daha da güçlü devam edecek. Bundan tam 27 yıl önce Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri kapsamında Sivas’a giden, 33 canın karanlık zihniyetli, gerici, nefret dolu, barbar, şeriatçı bir güruh tarafından katledildi. Bu korkunç katliam son derece planlı ve organize bir çalışma sonucunda yapıldı” dedi.
Bazı siyasi partilerin temsilcilerinin de katıldığı anma programı öncesinde Cemevinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da “Katliamın yaşandığı gün devlet yetkilileri şeriatçı güruhun toplanmasını ve kalabalıklaşmasını saatlerce sadece izlediler. Bu barbarlar kan ve intikam sloganlarıyla kan dökmek için harekete geçerlerken hiç kimse onlara müdahale etmedi. Müdahale etmek bir yana teşvik edilip yönlendirildiler. Katiller önce etkinliğin yapıldığı Kültür Merkezine saldırdılar ancak buradan püskürtüldüler. Gerici katil grup “kahrolsun laiklik, şeriat isteriz” , “şeriat gelecek zulüm bitecek” gibi sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelip kolluk güçlerinin gözü önünde bu vahşi katliamı gerçekleştirdiler. Toplumsal ve siyasal yaşamın gericileştirilme süreci AKP iktidarı eliyle hızla devam ediyor. Devletin artık şeklen kalmış olan sınırlı laik niteliği bütünüyle ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Seküler yaşam tarzı iktidar tarafından sistematik olarak hedef alınıyor. Eğitimde akıl, bilim, eleştiri ve sorgulamanın yerine kör inançlara ve akıldışı doğmalara dayalı gerici bir anlayış getiriliyor. Çocuklarımız eğitimin çeşitli kademelerinde sürekli taciz ve tecavüzle anılan gerici vakıflara teslim ediliyor. Birçok insanımız baskı ve ayrımcılıktan dolayı toplumsal yaşamda Alevi kimliğini gizlemek zorunda kalıyor.” ifadeleri dile getirildi…
