Gastronomi kenti Hatay’da 40 yıldır Aşçılık yapan Mehmet Nazım Saklar, 40 yıllık aşçı. Hatay’ın mutfağına hakim, el mahareti ve yöremizin yemek lezzeti konusunda isim yapmış bir aşçı… Baba mesleğini dokuz yaşından bu yana sürdüren Mehmet Nazım Saklar, gastronomi kenti Hatay’ı yurt içi ve yurt dışında bir çok organizasyonlarda başarı ile temsil etmiş. Pendik, Kuşadası, İzmit Gölcük, Gaziantep ve Bolu Mengen’de düzenlenen yemek yarışmaları ve gastronomi etkinliklerinde Hatay’a ödüllerle dönen bir isim…
Antalya’da Altın Tabak, Yunanistanda Yöresel Yemek yarışmalalrında Türkiye’de ödül alan 10 kişiden birisi olan Mehmet Nazım Saklar, bir çok etkinliklerde de jüri olarak görev aldı.
Babadan oğula aşçılık mesleğini sürdüren Mehmet Nazım Saklar, Hatay’ın mutfağının öne çıkartılması için Hatay’da ulusal ve uluslar arası organizasyonların yapılarak tanıtıma öncelik ve ağırlık verilmesi gerektiğini anımsattı.
İzmit’de düzenlenen yarışmada derece almasının ardından Duayen şef – Dünya Şef Aşçılar Jüri Başkanı Seyfi Ali Erşahin’in önerisi ile Çin, Rus, Alman mutfağı ve balık ve et üzerine yabancı mutfağa hakim olan Saklar, Hatay Mutfağı üzerine yoğunlaştı. Aynı yarışmada jüri olan Türkiye Şef Aşçılar Derneği Başkanı Avni Sarp da Hatay ve Osmanlı mutfağına yönelmesini önerdi.
“Beyti Kebap İskenderun’un”
“Örneğin Arsuz yöremizde Mercan, bu balık türü en ünvanlı balıklalrından birisi, İskenderun’da karidesimiz ünlü, Lagosumuz var. Yılan balığı Kırıkhan’a özgü, karabalık bıyıklı balık bizim tatlı ve tuzlu su balık türlerimizdir. Dörtyol’un etli kömbe, ıspanaklı kömbe, ıspanaklı boranisi ünlü.” Diyen Mehmet Nazım Saklar, “Beyti Kababının geçmişi İskenderun’a ait olduğunu belirtirken Yıllar önce sarmısaklı, kaz başı – ördek başı kebabı diye anılan beytinin İskenderun yöresine ait olduğunu ifade etti.
“İskenderun döneri on numara”
Bölgemizde sevilen dönerin aslının Suriye ait olduğunu bölgemiz özgü bir tatla ünlendiğini anlatan Saklar, İskenderun’da geçmişte yapılan İskenderun dönerinin içerisine sebze katıldığını ifade ederek “Mesala sebzeli dönerimiz vardı, bitti. İçerisine soğan, kırmızı biber doğranırdı renk ve tat versin diye. Oysa şimdi farkkılıklarla günümüze geldi ve İskenderun dönerinin tadı oturdu. Şimdi on numara bir lezzete dönüştü. Gelelim tepsi kebabına, bu bölgenin hakim olduğu tat. Belen Tava, Patatesli sıkım yöremize ait, çiğ köfte ise kullandığımız baharatlardan dolayı yöremize özğü oluyor. Patlıcan yemeğini en çok tüketen şehir olarak Hatay olarak biliniyor” diyen Saklar, baharat, salça ve yağı sıcak ve soğuk yemekleri tatlıları ile zengin ve ünlü olan bir mutfağa sahibiz. Hatay’ın, bu kültürünü dünyaya tanıtmak zorundayız” dedi.
“Firik pilavımızın tadınını unutturmamamız gerekiyor”
Yengin çeşidin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için herkese büyük görevler düştüğünü kaydeden Saklar, firik pilavının da unutturulmaması gerektiğine vurgu yaptı. “Kırıkhan yöremize ait karakılçık buğdaydan üretilen bu bulgurun fiyatının 7-8 liradan satıldığını belirten Saklar, diğer çeşit bulgurun fiyatının 2 lira civarında olduğunu söyleyen Saklar, “lokantalara gidildiğinde bulgur pilavı, meyhane pilavı, pirinç pilavı
görebiliyorsunuz. Firik pilavı maalesef görmüyoruz. İşte bu ve benzer değerlerimizi kalıcı kılmak hepimizin sorumluluğundadır” diye konuştu.
