DAÇE’den Siyasilere Yaşam Hakkını koruyan 56. maddeyi koruyun çağrısı

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Doğu Akdeniz Çevre Derneklerinin Yerel Seçim Bildirgesinde, yaşam hakkımızı koruyan Anayasanın 56. Maddesinin ihlal edildiğini açıkladı. Yapılan ihlallele; Doğu Akdeniz Bölgesinin, planlanan kirli teknolojilerin merkezi haline getirilmek istendiği vurgulandı.

 

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Adına kamuoyuna yapılan yazılı açıklamada; Ortak Sekreter Sabahat Aslan,  DOĞU AKDENİZ ÇEVRE DERNEKLERİ (DAÇE) olarak Antakya Çevre Koruma Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Osmaniye Çevre Dostları Platformu, Adana Çevre Tüketici Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Mersin Çevre Dostları Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği adına şu deklarasyonu kamuoyuyla paylaştı.

DAÇE’nin açıkladığı Yerel Seçim Bildirgesinde, şu görülere yer verildi.

“Doğu Akdeniz Bölgesi planlanan kirli teknolojilerin merkezi haline getirilmek istenmektedir. Bölgemizde planlanan kirli ve eski teknolojiler olan Termik Santraller, Akkuyu Nükleer Santrali, Çimento Fabrikaları ve yeni yapımı gündeme gelen Tarsus  ve Hatay  Biyokütle ve Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santrali,Gemi Söküm ve Yapım Tersaneleri ile gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülecektir, Sularımızın HES projeleriyle  ticarileştirilmiş, Dağlarımızın taş ve maden ocakları ile tahrip edilmiştir, Hibrit tohumlarla Gıda politikamız tamamen dışa bağımlı hale getirilmiş, meralarımızın yok edilmesiyle tarımımız ve hayvancılığımız bitme noktasına getirilmiştir, turizm adına ormanlarla kaplı kıyılarımız betonlaştırılmıştır ve Denizlerimiz Balık Çiftlikleri ile kirletilmek istenmektedir.Bölgemizdeki Sulak Alanlarda doğal yaşam zarar görmektedir.

Sanayi, ulaşım ve ısınma kirliliği yüzünden bölgemizde hava kirliliği Dünya standartlarının çok üstündedir.

Bu uygulamalarla Yaşam hakkımızı koruyan Anayasanın 56. Maddesi ihlal edilmektedir. Bu ihlalin karşısında hukuk kurallarının işletilmemesi var olan sorunları çözümlenemez hale getirmekte ve büyümesine neden olmaktadır.

Dünyayı çok büyük felaketlere götüren Küresel ısınma ve İklim değişikliği Ülkemiz ve Kentimiz için de çok büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu Felaketler Karşısında Yerel Yönetimlerin Yapabilecekleri

1-Küresel Isınma Ve İklim Değişikliği Hakkında

Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşanacağı küresel ısınma ve iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıyadır. Bilim insanları, Yeryüzünün ısı artışı miktarını 1.5 C sabit tutmak için 12 yılımızın kaldığını ve bu ısınmanın sonucunda aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşacak seller, kuraklık, türlerin yok oluşu, gıda kriziyle ortaya çıkacak olan açlık, iklim göçlerini yaratacak ve yaşamsal krizler yaşanacağını açıklamışlardır. Doğu Akdeniz Bölgesi küresel ısınma ve iklim değişikliğinden çok etkilenecek ve kuraklık sorunu yaşayacaktır. Bölgemiz de  Küresel Isınma ve İklim değişikliğinin etkileri yaşanmaya başlanmış olup, gelecekte kuraklık, gıda krizi, iklim göçleri ve insan sağlığının olumsuz etkileneceği sorunlarının yaşanacağı açıktır.

Yerel Yönetimler,

-Küresel Isınma ve İklim Değişikliğine Karşı Önlemler için Master Planı hazırlamalıdır,

-Küresel ısınmanın nedeni olan karbondioksit ve metan gazının salınımının azaltılması gelmektedir. Bu amaçla;Önceliği enerji tasarrufu ve doğa dostu teknolojilerin kullanılacağı Yerel Enerji Planları yapmalı ve uygulamalıdır.

– Sularımızın ticarileşmesine neden olan ve doğa katliamına dönüşen bölgemizde planlanan HES yatırımlarının durdurulması için çalışmalı ve konu ile ilgilenen STK lara destek sunmalıdır.

-Teknolojisi, hammaddesi ve çalışacak personeli dış ülkelerden sağlanacak olan, enerjide dışa bağımlılığı daha da arttıracak, teknoloji transferini yasaklayan, kamu kaynaklarımıza, ekosistemimize ve sağlığımıza zarar verecek ,ülkemizi nükleer atık deposu haline getirecek olan Akkuyu Nükleer Santral projesinin durdurulması için harekete geçmelidir.

– Küresel ısınmayı arttıran hava, toprak ve su kirliliğinde çok önemli payı olan karbon ve zehirli gazların emisyonları çok fazla olan, termik santrallerin yapımına izin vermemelidir.

– Küresel ısınmanın önemli nedenlerinden biri olan ulaşım sistemimiz, toplu ulaşımı hedef alan biçimde yeniden ele alınmalı, Kentsel Ulaşım Master Planı yapmalı, demiryolu ve özellikle hafif raylı sistemlerle, toplu taşımacılığına yönelik yatırımlar sağlamalı ve halkı toplu taşıma kullanmaları için teşvik etmelidir.

-Kent içinde bisiklet kullanımının sağlıklı ve verimli bir ulaşım modeli olduğu kabul edilerek bisiklet yolları yapmalı ve bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için destek sunmalıdır.

– Üretilen hemen her türlü ürün, mal ve hizmetin temel enerji kaynağı elektrik ve petrol olduğu kabul edilirse, satın aldığımız her şeyin, küresel ısınmaya neden olan enerji kaynaklarıyla üretilerek bize ulaştırıldığı bilinmelidir. Aşırı tüketimin önüne geçilmeden küresel ısınmanın önüne geçilmesi olanaksızdır. Belediyeler tüketim çılgınlığının önlenmesi ve herkesin aşırı tüketimden kaçınması için eğitici çalışmalar yapmalıdır.

– Doğal Hayatı Koruma alanlarını, Milli Parkları,Yeşil alanları ve ormanlık alanlarını korumalı ve yeşil alanlarının alanlarını arttırmalıdır.

-Fosil yakıt tüketimini azaltma çalışmaları başlatmalı ve Hizmet alanlarında Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını sağlamalıdır.

-Enerjinin verimliliği ve enerji tasarrufu sağlanması için çalışmalar yapmalıdır, konu ile ilgili halkı eğitmelidir, aşırı enerji tüketen yeni AVM’ler vb. yatırımlara izin vermemelidir.

İlerde kuraklık nedeniyle yaşanacak olan su sıkıntı için, Su kaynaklarının korunması ve Su tasarrufu ile ilgili halkı bilgilendirme çalışmaları başlatmalıdır.

-Çevre Düzeni Planları bilimsel temellere göre yeniden hazırlamalı, planda mevcut ormanlar, yeşil alanlar, tarım alanları ve meraları korumalı ve bu alanları arttırmalıdır.

Yeniden kullanım ve Atıkların azaltılması için gerekli çalışmalar yapmalı, plastik ve pet şişe kullanımının zararlarını halka anlatarak zamanla kullanımını yasaklamalıdır.

Katı atık yönetim planı uygulamalı, atıklar ayrıştırılmalı, geri dönüştürmelidir, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine göre Belediyeler, Kaynağında Ayırma ve Geri Kazanım Çalışmaları yürütmek zorundadırlar. Yönetmelikte belirtildiği üzere; bu çalışmaları yeterlilik belgesi almış firmalarla anlaşma yaparak yürütmektedir. Bu sistem sağlıklı yürümemektedir. Bu nedenle belediyeler gerekirse kapı kapı eleman dolaştırarak bilgilendirme çalışmaları yapmalıdır. Anlaşma yaptığı firmanın çalışmalarını sürekli kontrol altında tutmalıdır.

-Çöpler düzenli olarak bertaraf edilmeli bunun için Düzenli Depolama Alanları ve Kompost Gübre Tesisi kurmalıdır. Tarımla uğraşan mahallelerde kompost  gübre yapımı uygulaması başlatmalıdır.

-Anız ve ot yakmayı denetlemeli ve yasaklamalıdır.

-Atık yakma Tesislerinin kurulmasına izin vermemelidir.

-Endüstriyel tesislerinde katı sıvı ve gaz atıkların depolanması ve bertaraf edilmesine yönelik ciddi bilimsel projeler geliştirmelidir

-Biyoçeşitliliğin korunması için acil önlemler aldırmalıdır.

2-Tarımın İyileştirilmesi Ve Toprağın Korunması Hakkında

Yerel Yönetimler,

– Erozyon ve çoraklaşma önleme çalışmaları yapmalıdır.

-Tarım alanları üzerine kentleşme ve karayolu yatırımlarına izin vermemelidir.

-Tarımda Ekolojik Tarım uygulamalarına geçilmesi için çiftçileri eğitmeli ve destek sunmalıdır. Bunun için bilinçsiz sulamanın, kimyasal gübre ve ilaçlarının önüne geçmeli, hibrit tohumun yerine yerel  tohumun  kullanımını sağlamalıdır.

Yerel ekolojik tarımsal üretime önem verilmeli, bu ürünlerin aracısız pazarlanması için gerekli üretici pazarları ve Tarımsal üretim ve tüketim kooperatifleri kurmalıdır.

-Meraları koruyarak,  Yerli hayvancılığın geliştirilmesi için çalışma başlatmalıdır.

– Vahşi sulamanın önüne geçmeli, Yağmur suyunun sulamada kullanımının sağlanması için gerekli çalışmaları yapmalıdır.

-Balık çiftliklerinin kurulumuna izin verilmemesi için gerekli çalışmaları başlatmalıdır. Vahşi balıkçılığın yapılmasını engellemelidir. Doğal balıkçılık üretimini arttırıcı önlemler aldırmalıdır.

Sebze meyve hallerinde labaratuvarlar kurularak, halkın sağlığını gözetmeli, ilaç kalıntılı, zehirli gıdaların halkın tüketmesini engellemelidir.

-Bölgemizde seracılık önemli bir gelir kaynağıdır. Seralarda kullanılan naylon ve kimyasal ürünler doğal ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu konuda Seracılık yapan çiftçilere gerekli destekler sunularak ekolojik tarıma geçmelerini sağlamalı

3-Sağlıklı Suyun Kullanımı Ve Suyun Korunması Hakkında

Yerel Yönetimler,

-Şehir suyu şebekelerinden Halka güvenli ve sağlıklı suyun içilmesini sağlamalı,  İnsan sağlığını olumsuz etkileyen Pet şişelerden suyun içilmesini engellemelidir. İçme ve musluk (şebeke) suyunda ağır metal ve zirai ilaç vb kalıntısı analizlerinin şeffaflaştırılması ve kamusal araçlarla her ay en az bir kez yayınlamalıdır.

-Su, bütün canlılar için bir yaşam hakkıdır. Su havzalarını korumalı, tüm yeraltı ve yerüstü sularını korumalı ve kirlenmesinin önüne geçmelidir. Yeraltı sularının kullanımını denetlemeli ve yağmalanmasına son vermelidir.

– Atık sanayi sularının sadece biyolojik değil aynı zamanda kimyasal arıtma yapılmasını sağlayarak doğal su ve topraklara verilmesini önlemelidir.

-Sularımızın tasarruflu kullanılması için gerekli düzenlemeler ve eğitici programlar yapmalıdır.

-Sulak alanlar için acilen koruma önlemleri aldırmalıdır.

-Denizimizi korumak için Bölgemizde bulunan bütün şehirlerde ve ilçelerde Atık sulara yönelik biyolojik ve kimyasal arıtma tesislerinin kurulmasını sağlamalıdır, Deniz taşımacılığında kullanılan gemilerin atıklarının denizlere boşaltımlarını engellemelidir.

-Dünyanın asbestli Gemi Sökümünü ve tamirini yapacak olan denize ve tarım alanlarına ağır metal yayacak,Turizmi baltalayacak olan Tersanelerin yapımına karşı çıkmalıdır.

4- Temiz Hava Hakkında

Yerel Yönetimler

-Şehirlerde Hava Kirliliği Haritası oluşturmalıdır.

-Sanayi kuruluşlarının yerleşim yerlerinden uzak kurulmasını sağlamalıdır.

-Kirletici teknolojilerin kurulmasına izin vermemelidir.

-Mevcut Sanayi kuruluşlarının emisyonlarını uluslararası kriterlere göre denetlemelidir.

-Maden ve taş ocakları bilimsel ve planlı olarak doğa koruma alanlarından ve yerleşim merkezlerinden uzak işletilmesini sağlamalıdır. Yeni planlanan Maden Ocaklarının da bu kriterin gözetilmesini sağlamalıdır. İşletme süresi sonunda işletme alanının rehabilite edilmelerini sağlamalıdır.

-Devlet eliyle yapılan kömür yardımlarının havayı kirletmesinin önüne geçilmesi için politikalar geliştirmelidir.

-Hatay ve Tarsus  Biyokütle ve Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santralinin  kurulumunu engellemelidir.

– Yeni Kent Ormanlarının kurulmasını sağlamalıdır.

5-Gürültü Ve Görüntü Kirliliği Denetimi Hakkında

-Var olan mevzuatın yaşama geçirilmesini sağlamalı ve Şehirler için Gürültü ve Görüntü kirliliği önleme planı yapmalıdır.

Yaşanabilir Şehirler için önerilerin uygulanması için Büyükşehirler olmak üzere tüm ilçe Belediyelerinin bünyelerinde doğal çevrenin korunmasının, demokratik katılımcı yönetim anlayışı ve yapılanması ile yaşam bulabileceğini bilerek konusunda uzman STK ve Meslek Odalarından oluşan kurumsal nitelikte Doğayı Koruma Birimleri, Gıda Güvenliği Birimleri ve Tarım Birimleri  kurulmalı, Bu birimler,bilimsel çalışmalar ve denetimler yapmalı ve sonuçları halkla paylaşmalı ve gerekli önlemleri aldırmalıdır. Bütün Belediye Başkan Adaylarına Başarılar Diliyoruz.”

 

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.