Son yıllarda kanser görülme sıklığında ciddi artışlar yaşandığını ifade eden Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Egehan, dünya geneli ölüm nedenlerine bağlı olarak kanserin ikinci sırada yer aldığını söyledi.
Kanserin, tüm dünyada son 30 yılda iki kat arttığını ve ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 150 bin olguya kanser tanısı konulduğunu açıklayan Prof. Dr. İbrahim Egehan, “Kanser, yalnız bireyi değil, kişinin tüm yakınlarını ve toplumu ilgilendiren önemli bir sağlık sorunudur. Geleceğe yönelik yapılan değerlendirmelerde de, kanserin en önemli sağlık sorunu olmaya devam edeceği öngörülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kanser yükü, geçtiğimiz 30 yılda iki kat artmıştır. 2008 yılında dünya nüfusu 6,7 milyar olup, yıllık 12 milyon yeni kanser olgusu hesaplanmıştır. 2020 yılında dünyada yıllık 17 milyon yeni olgunun, kanser tanısı alacağı öngörülmüştür. 2030 yılında ise yıllık 27 milyon yeni kanser vakası beklenmektedir. Tedavi veya hastalığı önlemede büyük gelişmeler olmadığı sürece, gelecek 50 yıl için yüzde 300’ün üzerinde kanser görülme sıklığında artış öngörülmektedir. Kanserde bir patlamadan söz edilmese de yıllar içerisinde görülme sıklığında ciddi bir artış vardır” açıklanmasında bulundu.
“ÇEVRESEL NEDENLERE BAĞLI KANSERİN GÖRÜLME SIKLIĞI ARTMAKTADIR”
Çevresel nedenlerin, kanserin artış hızını etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Egehan, “Toplumların yaşlanması ve sanayileşme, kanser hastalarının artmasında başlıca neden olarak düşünülmektedir. Bu artış, yalnız başına yaşam süresinin uzaması ve nüfusun yaşlanması ile açıklanamaz. Geçmiş yıllar ile kıyaslandığında günümüzdeki beslenme yanlışları, davranış ve alışkanlıklardaki yanlışlara, çevresel karsinojenlerin artışına bağlıdır. Ülkemizde kanser görülme sıklığı, gelişmiş batılı ülkeler ile kıyaslandığında daha az olmakla beraber, her yıl yüzde 6 oranında artmaktadır. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı verileri değerlendirildiğinde; Erkeklerde 2004-2006 yıllarında tüm kanserler için yıllık görülme sıklığı yüz binde 245’dir. En sık görülen kanserler ise akciğer, prostat, mesane, kolorektal ve mide kanserleri olarak sıralanmaktadır. Kadınlarda ise 2004-2006 yıllarında tüm kanserler için yıllık görülme sıklığı yüz binde 164 dür. En sık görülen kanserler de meme, kolorektal, tiroid, uterus korpusu ve akciğer kanserleri olarak sıralanmaktadır. Ülkemizde kanser görülme sıklığının 100.000 kişide 200-220 olduğu ve yılda 145-160 bin yeni olguya kanser tanısı konduğu kabul edilmektedir.
“BÖLGEMİZDE BELİRLİ BİR ÇEVRE KİRLİLİĞİ MEVCUT”
İskenderun ve çevresinde kanser görülme sıklığı hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Egehan, “Hatay; 1,5 milyon nüfusu ile 13. büyük ilimizdir. Ülkemizde 2012 yılı için kanser görülme sıklığı, 100 binde 233 olduğu göz önüne alındığında, ilimizde her yıl 3495 olguya kanser tanısı konmuş olmalıdır. Coğrafi olarak il yerleşim yerleri değerlendirildiğinde bu nüfusun yarısı, yani 750.000 kişi, İskenderun- Dörtyol ve yakın çevresinde yaşamaktadır. Bu nüfus sayısına göre bölgemizde yıllık beklenen yeni kanser olgu sayısı yaklaşık 1750 kişidir. Bölgemizi dolaylı yoldan değerlendirmek için Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)’ne dayalı 2013 yılında Türkiye’de ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri (TÜİK-2013) değerlendirildiğinde, Hatay’da 2013 yılında 995 kişinin kanser nedeni ile öldüğü görülmektedir. İlimizde ölümlerin yüzde 15,8’i kansere bağlı olmuştur; ancak bu oran Türkiye ortalaması olan yüzde 21,3’den oldukça azdır. Aynı şekilde benzer gelişmişlikte olan Kocaeli’de kanser ölüm oranı yüzde 25,6 olduğu göz önüne alındığında, benzer yapıda olan İskenderun ve çevresinde yıllık olarak karşılaşılacak yeni kanser vaka sayısı, istatistiksel veri olmamasına rağmen, çok daha fazla olduğu düşünülmektedir. Demir Çelik ve Termik Santral gibi birçok büyük ve orta ölçekli sanayi kuruluşunu barındıran İskenderun Bölgesi’nde belirgin bir çevre kirliliği mevcuttur. Sanayi tesisleri yanında çok sayıda konut da yer almaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Kocaeli Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada sanayi tesislerinin yoğun olduğu Dilovası Beldesi’nde, kansere bağlı ölümlerin Türkiye ortalamasının 2,5 katı olduğu ileri sürülmüştür. Bölgemiz için buna benzer herhangi bir saha çalışması olmamakla birlikte, benzer yapı nedeniyle, İskenderun ve çevresinde yıllık olarak karşılaşılacak yeni kanser vaka sayısının istatistiklere yansıyandan daha fazla olabileceği düşünülmektedir” dedi.